4 Aralık 2012 Salı

Yalnız İnsancık


Sabah yatağınızdan kalktınız ama yatağınız size daha cazip geliyor. Hadi kalktınız, aynaya baktığınızda mimiklerini kaybetmiş iğrenç ötesi bomboş bir surat görüyorsunuz. Kahvaltınızı yaptınız ya da işyerinde yapacaksınız. Ritimsiz adımlarınız var. Kulaklığınızda çalan slow isyan şarkıları ile insanlara tahammülünüz yok. Monotonluktan şikayet eden iç cümleleriniz var. İşyerine gelip bir an önce akşam olsun diye bekliyorsunuz ya da işe çok adaptesiniz. Hafta sonlarından nefret ediyor, izin günlerinizde evden dışarı çıkmak istemiyorsunuz. Bunları yapıyorsan dostum yalnızsın. Maalesef yalnızsın; uzun süredir hem de. Yalnızlığınızı suçladığınız bir şerefsiz var hayatınızda.  Acı ama gerçek, sen yalnızsın, mutlu mesut çiftleri görüyorsun, içten içe bir kıskançlık hissedersin. “Neden ben yalnızım, neden benim de sevgilim yok?” diyorsun. Bu kıskançlık karşı tarafa zarar verir cinsten bir kıskançlık değildir; sadece kıskançlık sahibi kişinin içini kemirir.
Sen artık uzun süredir bu kabilenin içindesin. Çiftlere kin ve nefret duyuyorsun. Çift arkadaşların seni dışarıya çağırdıklarında kibarca bir bahane buluyorsun ama biz biliyoruz onlardan nefret ediyorsun. Karşı cins senin için düşman kelimesi altına giriyor.
Sanal alem yalnızlığınızı paylaştığınız mekan haline gelmiştir. Çaktırmadan facebook sayfalarında yalnızlar kulübü ve kaybedenler kulübü ya da ‘evlenip balayına gideceğime bekar olup alayına giderim’ gibi sayfalara üyesiniz. Twitter’da sizi inciten şerefsize karşı çaktırmadan iletiler yazılır. Çok sevdiğin dostunun düğününde herkes dansa kalkmışken ordöv tabağı ile hayata dair sohbet ediyorsun.
Elinden bir şey gelmeyen ama yine de eline muhtaç olan acınası şahsiyet haline gelmişsin.
- Sevgililer: Aaa ! naber Cemil?
- Yalnız: İyilik ya sağolun. Sizden naber? (Ya nereden karşılaştık)
- Sevgililer: Güzel ya. Biz de bu akşam sevgililer gününü kutlucaz.
- Yalnız: Ne güzeel! Sevindim adınıza. (Artistler illa ki sevgili olduğunuzu belirteceksiniz. Sanki görmüyoruz)
- Sevgililer: Eee sende yok mu bişeyler? Sevgili filan? Boş musun bu aralar? 
- Yalnız: Eee yok. Ben böyle tek tabanca takılıyorum. (Has... kalsın küfür edecektim)
- Sevgililer: Boşver ya, takma kafana, aslında en iyisi seninki.
- Yalnız: Ne takıcam ya! En temizi (Gidin lan başımdan!)
Sonuç olarak yalnızlığı benimseyin. Yalnızlıktan nefret ederseniz sadece sevgili olayları yüzünden diğer arkadaşlarınızı da kaybedip ömür boyu yalnız kalacaksınız. Kendinizi acıların çocuğu psikolojisinden kurtarın. Enerjinizi etrafa yayıp, siz de dikkat çekerek yalnızlıktan kurtulacaksınız.

1 yorum:

  1. ahahaha koptum yine,ellerin dert görmesin Lütfi,yine güldürmeyi başardın her zaman ki gibi...

    YanıtlaSil