Evlilik hazırlıkları yapan taze damat adayı davetiye ya da evlilik planını anlatırken ortamda bulunan dinazor kıvamındaki büyüğünün ya da evlilik tecrübesini yalayıp yutmuş kişinin: “Ne evleneceksin lan. Bekarlık sultanlıktır oğlum” genellike karşımıza çıkar. Evliliği iyi gitsede bunu artık geleneksel olarak yaparlar. Özellikle erkek ortamı bu konuyu daha çok kabullenmiştir. Bu kadınlarda bu durum farklı olur. Taze gelin adayı evlilik hazırlıklarına anlatırken etrafında göz yaşları “Ayy inanmıyorum” gibi hiç karşılaşmadıkları durum gibi tepkiler verirler. Eee tepkiler arasında tabiki erkeklerde oluşan dinazor tiplemesi gibi “Bana bak ömrümü yedi adam. İyi düşündün mü” gibi sorular gelir. Ama kadınların evliliğe karşı bir art niyeti yoktur. tamamen adam ile sorunları vardır. Ama hiç bir gelin ya da hiç bir damat bu söylenenlere kulak asmaz ve evlenirler.
YENİ BOŞANANLAR
Evlilikleri kötü giden ve bir evliliği başaramayan kişiler boşanma sonrası sendrmunda en çok bu lafı kullanırlar. “O be hayat varmış. Demişlerdi inanmamıştım. bekarlık sultanlıkmış” Bu aslında yenilgiliyi kabull etmek gibi gelir. Erkekler göldençıkan aç bir timsah gibi yeni avlar aramaya başlar. Kadınlar ise kız kıza eğlenceler felan derken aslında bu hayatlar onlar için olmadıklarını görüp 2. evlilik için arayışlara başlarlar. çünkü artık evlilik hücrelerine işlemiştir.
SAP OLANLAR
Çinkin ya da uyumusuz bir ilişkiyi sürdürüyemen beceriksiz kişilere “Ya evde kaldın hala evlenmedin mi? Evlenmeye niyetin yok mu” sorulan sorularda beceriksiz arkadaşın verdiği cevaptır: “Ya evlenip ne yapcam. Böyle rahatım. Bekarlık sultanlıktır”
Halbuki bu arkadaşların çoğu tek yaşar ve evi kümesin daha hallicesini andırır. Bu adam düzenli beslenmez. Evinde bir gün yemek pişmemiştir. Ay da bir annesine gitti mi cennete gittiğini hisseder. Yani “Ya ne evleneceğim bekarlık sultanlıktır” kelimesini sadece artistliğinden kullanır.
ÇAPKIN ARKADAŞLAR
Bu arkadaşların çoğunun geçmişinde hayatını bitiren bir kadın mevcuttur. Ve sonunda tepesinin tası atmış “Elim ayağım düzgün. Ne tek hatunla uğraşacam. Günümü gün ederim” mantığı ile kızların kanına girerek onları kötü emellerine alet ederler. Baktıkça güzel görünen hayatında biri gelir ve o soruyu sorar: “Hep böyle mi gidecek. Düzenli bir hayat istemiyor musun?” İşte bu soru arkadaşları can evinden vurur. Düşünmek istemez ve sıkılır. Bir taraf tatlı bir tarafta acı bir duygu hissetmeye başlar. Evet evlenmeyi düşünür ama yaşadığı ilişkilerdeki kadınlar gibi olsun istemez. Bütün kadınlar gözünde öyle gözükür. Bir de geçmişindeki o kadın gibi olursa. Bir anda o da “Yok be abi benden geçmiş ben tek eşlilik yapamam. Bekarlık sultanlıktır” der ve yaşamına devam eder. Ama o soruyu ilerleyen yaşlarda kendi kendine sormaya başlar.
Asılına bakarsanız hiç bir Sultan bekar değildir. Ayrıca bekarlık sultanlık olamaz, sultanlar kural olarak çorap yıkamaz. Kendilerinin ki olsa bile.
Bekarlık sosyolojik açıdan sultanlıkmış gibi görünsede bekar kişi bazına inildiğinde pekte kolay bir maharet olmasa sayılır. Yemek, bulaşık, ütü ve ev toplamak gibi fasiliteler birer anneye sahip kız ve erkek arkadaşlar için sorun teşkil etmese de ayrı eve çıkmış, çoktaan "Kendi ayaklarım üstünde durucam ben" hikayesinin albenisine kapılmış kişiler için zahmetli olsa gerek. Sonuç olarak şimdi yazacağım tezatlara dikkat edin ve öyle yaşayın. Kullanılar hayvan isimleri için şimdiden özür mecazi anlamda kullanılmıştır.
Bekar adam: Kral gibi yaşar, köpek gibi ölür.
Evli adam: Köpek gibi yaşar, kral gibi ölür.
Bu sözün asıl sahibini hep merak etmişimdir kim söyledi ve neden söyledi kıymeti bilinirse evlilikten daha güzel bir sultanlık olamaz
YanıtlaSil